Ergen Terapisi
Sevgili anneler, bebeğinizin karnınızdaki ilk kımıldamalarını hatırlıyor musunuz? Onun içinizdeki büyüyüşünü nasıl da gün be gün takip ettiniz. Hangi ayda elleri oluştu, ilk ne zaman görmeye, duymaya başladı? Onu karnınızın üstünden nasıl okşadınız? Nasıl tekme attı, nasıl doğdu? Onun doğumunun nasıl müthiş bir acı ve mutluluk anı olduğunu hala hatırlıyorsunuz değil mi?
Peki ya siz sevgili babalar, elinizi eşinizin karnına koyup çocuğunuzun hareketlerini, takip ettiğiniz günleri hatırlıyor musunuz? Doğduğu gün hastanede nasıl mekik dokuduğunuzu ve heyecandan kalbinizin duracak gibi olduğunu hatırlıyor musunuz? Ya onu ilk defa kucağınıza alışınızı? Neler hissetmiştiniz? Ne kadar küçüktü değil mi? Oysa sizlere verdiği mutluluk dünyalar kadar büyüktü…
Birbirini takip eden yıllarda güzel kızınız, yakışıklı oğlunuz büyüyordu. Derken günün birinde çocuğunuzu tanıyamadınız. Size itiraz etmeye başladı. Sözlerinizi dinlemedi, arkadaşlarını sizden öne geçirdi, dersleri bozuldu, yüksek sesle müzik dinlemeye başladı, odasına kapandı. Ne olmuştu? O sizin hala küçük kızınız ve oğlunuzdu. Oysa boyu uzamıştı, sesi değişmişti, bir genç kız ya da bir genç erkek olmuştu o. Fark ettiniz mi sizin çocuğunuz ergen olmuştu.
Okul çağında çocuğu olan her veli zamanı geldiğinde “Bu ergenlikte nereden çıktı?” sorusunu kendine soracaktır. Anne-babaların ergenliğe bakış açısı farklılık gösterir. Kimi anne-baba ergenliğin abartılacak bir dönem olmadığını düşünürken, kimi anne-baba çok önceden telaşlanıp ne yapacağını planlar. Kimileri de “Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı, şimdiki çocuklar bir başka” derler ve daha nice tepkiler ortaya koyarlar.
İnsan yaşamında çok önemli dönemler vardır. Bu özel dönemlerden biri de ergenliktir. Ergenlik, bebeklikten sonra en hızlı gelişmenin olduğu ikinci dönemdir. Ergenlik döneminde birey bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal/ruhsal alanda değişim ve dönüşüme uğrar. Ergenlik dönemi bir hastalık değil, çocukluktan yetişkinliğe geçişte yaşanan doğal ve gerekli bir gelişim sürecidir. Ancak ergenlik dönemi yardım arayışı içersine girilmediğinde zaman zaman yetişkinlikte görülen ruhsal rahatsızlıkların başladığı dönem de olabilmektedir.
Yaşamın bu kritik ve sancılı döneminde ergenlerde;
Ergenlerde Davranım Bozuklukları
Yetişkin olma ile ilgili problemler,
Okul ve meslekle ilgili problemler,
Gelecek Kaygısı,
Genel memnuniyetsizlik hali ve isteksizlik,
Yakın ilişkiler ve zorluklar
Öfke problemleri ve şiddet
Duygu durum bozuklukları,
Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozuklukları,
Karşı çıkma/Karşıt olma inatlaşma bozukluğu,
Dürtü kontrol bozuklukları,
Bağımlılıklar,
Kaygı bozuklukları,
Yaygın anksiyete bozuklukları,
Panik bozukluk
- Fobiler (Sosyal fobi ve özgül fobiler)
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Tırnak yeme
- Parmak emme
- Yalan
- Saç koparma
- Bağlanma problemleri, ayrılma kaygısı (seperasyon anksiyetesi)
- Sınav kaygısı vs. görülebilmektedir. Bu bakımdan ergenlik döneminin mümkün olduğunca sağlıklı bir şekilde atlatılması için “Ergen danışmanlığı ve psikoterapisi” bir ergenin geçirdiği bu zorlu dönemde ona destek ve yardımcı olmada büyük önem arz etmektedir.
Siz de fikrinizi belirtin
You must be logged in to post a comment.