1-ANOREKSİYA NERVOZA
Anoreksiya Nervozalı bir kişi olması gereken kilonun en az %15 kadar altındadır. Anoreksiya olan kişiler, hangi kiloda olurlarsa olsunlar kendilerini şişman görürler.
Kilo almaktan çok korkar, sık sık tartılır ve çok sıkı diyetler yaparak kilo vermeye çalışır. Kişi kilo kaybetme amacıyla özel davranış biçimleri geliştirir. Gereğinden fazla egzersiz yapar, bazen yediklerini kusarak veya laksatif ilaç (bağırsakları çalıştıran ilaç, müshil) kullanarak vücudundan atmaya çalışır. Diyet ilacı bağımlılığı, diuretik(vücuttan su atan ilaçlar) kullanımı kilo vermek için kullanılan diğer bir yöntem olarak kullanılır.
Anoreksiya, çok sıkı, sağlıksız bir diyet sonucu ciddi miktarda kilo kaybıyla kendini belli etmeye başlar. Anoreksiya, kadınlarda daha sık görülmesine rağmen erkeklerde de çoğalmaya başlamıştır. Zayıf olma saplantısı, şişmanlama korkusu anoreksiyanın en belirgin özellikleridir.
Besin yetersizliği yüzünden ölmek üzere olan anoreksiya nervozalı bir kişi vücudunun bazı bölgelerinde fazlalık olduğunu düşünebilir. Daha fazla kilo vermek, daha zayıf olmak temel arzudur. İstatistiklere göre bu kişilerin yaklaşık yüzde 10 ila yüzde 20si bu hastalıktan kaynaklanan bedensel rahatsızlıklar sonucu hayatını kaybeder.
Kişinin bir problemi olduğunu kabul edip, yardım almaya karar verdikten sonra tıbbi ve psikolojik tedavisine başlanması daha olumlu sonuçlar getirir. Yalnız, hayati tehlike taşıyan durumlarda kişilerin yakınları tarafından hastaneye kaldırılması veya tedaviye ikna edilmeye çalışılması, bazı durumlarda zorlanması da kaçınılmaz hale gelebilir.
2-BULUMİYA NERVOZA
Bulimiya Nervoza olan bir kişi devamlı diyet ve egzersiz yapmasına rağmen normal kilonun çok az altında, normal kiloda, hatta normal kilosunun üzerinde olabilir. Normal kilonun altında bile olsa hiçbir zaman bir anoreksiya nervoza görüntüsü olmaz. Hasta yine zayıf bir beden sahip olmak istediği için anoreksiya nervozadaki gibi yediklerini dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çeşitli yollara başvurur. Bulimiya Nervroza olan bir kişi kısa bir zaman dilimi içerisinde, yarım saat ile 2 saat arası, binlerce kalorilik besin tüketip bunu kusma veya laksatif ilaç(müshil) kullanımı ile vücutlarından atmaya çalışır. Yemek yediği sırada kendini kontrolden çıkmış gibi hisseder ve yemek yeme krizlerini herkesten gizli tutarlar.
Genelde yeme, kusma veya müshil kullanımının sıklığı kişiden kişiye değişir. Eğer kişi haftada en az 1 kez üç ay süreyle kilo kontrolü amacı ile kusuyor, müshil veya idrar söktürücü ilaç alıyorsa bulimiya nervoza teşhisi konulabilir. Kusma ve/veya müshil kullanımının sıklığı ayda birden, haftada birkaç kereye, hatta kronik durumlarda günde birkaç kereye kadar varabilir. Tedavi edilmediği süre senelerce devam edebilir.
Bulimiya Nervoza olan bir kişi anoreksiya nervozdan farklı olarak daha sosyal, dışa dönük bir kişilik sergiler. Duygu durumundaki iniş çıkışlar gün içinde sık sık değişir. Genellikle ilgi çekmeyi, dikkati üzerine toplamayı sever. Özgüven problemi vardır. Alkol, madde ve alışveriş bağımlılığına da bu grup içinde oldukça sık rastlanır.
Bulimiya Nervoza; kronikleşmiş boğaz ağrısı, tükürük bezlerinde, boyunda ve yüzde şişkinlik, dişlerde çürüme, mide ve bağırsak hastalıkları, potasyum dengesizliğine bağlı kalp krizi riski, kaslarda yorgunluk ve kramplara sebep olur.
Bulimiya Nervoza vücuttaki sıvı dengesizliğine bağlı olarak gelişen ani kalp durmasına sebep olabilir. Bunun yanı sıra kusmadan kaynaklanan yemek borusundaki yırtılma da hayatı riske atan kanamalara neden olabilir.
3-TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU
Tıkınırcasına yeme bozukluğunun tanımlayıcı özelliği kişinin büyük miktarlarda yiyecek tükettiği ve yeme davranışı üzerinde kontrol kaybı hissettiği, tekrarlayan aşırı yeme dönemleriyle karakterizedir. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, Bulimiadan farklı olarak kişi yemekten sonra yediklerini çıkartmaya yönelik herhangi bir (kusma, müshil kullanımı, kendini aç bırakma) yöntem kullanmaz. Bu nedenle de kiloludurlar.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu dünyada ve ülkemizde hızla yayılmaktadır. Anoreksiya ve Bulimiadan farklı olarak Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu erkeklerde de oldukça sık görülür.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu olan kişiler çoğu zaman duygularını bastırmak için yemeği kullanırlar. Yemek bir tür uyuşturucu gibidir ve duygusal anestezi sağlar. Günlük hayatın getirdiği stresle baş etmek, ilişki problemlerini çözmeyi ertelemek ve kişinin içindeki boşluğu doldurmak için en kolay ulaşılabilen araçtır. Tıkınırcasına yeme de ciddi bir sorundur ancak doğru tedaviyle iyileştirilebilirler.
Siz de fikrinizi belirtin
You must be logged in to post a comment.